27 Nisan 2010 Salı

Yumurcak


Canınız bu pofuduklardan çektiyse hemen bir çocuk yuvasına gidin hem çocukları sevindirin hemde kendinizi. Sevgiyle kalın...
YAKUT

Görünmeyen Yüzler

Ne güzel renkteler değil mi? Peki ama ne bunlar? Uzaktan bakınca, kimilerine göre renkli misketler, yada rengârenk boncuklar,yada oyun havuzundaki küçük toplar... Bilmediğimiz bir konuda uzaktan bakarak ne kadar çok şey söyleyebiliriz değil mi!?... Ya sonra, gerçek sahibi gelir ve onların uzaktan görünen şey olmadıklarını söyleyiverir de iş ortaya çıkar meğer bu rengârenk şeyler şekerli sakızmış... Dünya da bu tür olaylara ne kadar çok rastlıyoruz değil mi?... Kimi zaman uzaktan kolay görünen bir işin, içine girince üstesinden gelinemiyecek bir dert olduğu, kimi zaman çok zor görünen bir işin aslında çok kolay olduğu, ancak o işin içine girince yani, yakınında olunca meydana çıkıyor. Eeee boşuna dememişler "Uzaktan anlaşılmaz yakına gel göreyim"... Hayatta her gördüğünüzü iyice analiz etmeniz ve kesin emin olmadan bilmediğimiz konularda konuşmamamız dileğiyle.
YAKUT

20 Nisan 2010 Salı

Antika

Ve satıyorum satıyorum saat... saatt.. saatt... ttıımm...! Eyvah gitti güzelim bilmem kaçıncı bilmem kimin tükürük çanağı... İnsanlar, neye, ne değer biçeceğini bilmiyor? Bilmem, neden? Yani yıllar önce adamın birinin kullandığı ve o zamanlarda belkide, "amaan şundan bıktım" deyipte kurtulmaya çalıştığı bir eşyası, neden yıllar sonra bu kadar değerli oluyor bazıları için...??? Vallaha ben onu bunu bilmem, Allah'ın verdiği malımı niye geçmişteki insanların çürümüş eşyalarına harcıyarak heder ediyim, yazık değilmi emeğime...! Allah...! Allah...!Yani. YAKUT

18 Nisan 2010 Pazar

KADEH

Ne kadar zarif bir işçilik değil mi? Belkide sizleri kandıran, bunların bukadar zarif olmasıdır... Günümüz müslümanlarınında kullanmaya başladığı kadehler, aslında islam da olmayan yani peygamber efendimizin kullanmadığı türden şeylerdir. Düşünüyorum da biz müslümanlar neden hep yahudi, hıristiyan ve diğerlerini bu kadar merakla takip ediyoruz...??? Neden ? Bilmiyorum kıyameti, sıratı ve cehennemi bilip dururken neden bukadar çabuk dünyanın boş heveslerine kanıp kendimizi koyveriyoruz. Ama doğruya, her şey bizler anlamadan gelişiyor, zamanla yavaş yavaş, siz uyuya durun herşey sırayla yoluna giriyor zaten... Bir zamanların gavur bardağı, şimdilerin çağdaş bardağı, doğal olarak neredeyse her eve girmiş...Doğruları uygulamayıp, yanlışlarda tavır göstermemenin sonucunda, her şeyi benimser kabul eder insan, ve sonunda kadehten su içen müslümanlar, yakında suylada olsun bardak tokuşturmaya başlar, her şey böyle olmuyormu zaten.? Önce başörtüler küçülüyor, sonra elbiseler daralıyor, sonra makyaj, birde bakıyorsunuz giyindiği halde çıplak dolanan müslümanlar." Oysa müslüman olduğunu sanan bunca insan aslında cennetin bile kokusunu alamayacak " hadislerden öğrendiğimize göre... Değermi üç günlük dünyada beş günlük hesap vermeye... Değer mi Şerefli Dinim İslâm dururken başka yerlere kaymaya.
YAKUT

13 Nisan 2010 Salı

O da Kim...

Hepsi çeşit çeşit, aynı birer meyve ve hepsinin alanı aynı, lezzet verici ama "biri sarı, biri esmer, biri kakaolu, biri hırçın, biri şımarık, biri güler yüzlü, kimileride biraz acı". Hepside evlât, hepside canpare.
Evlâtlarımızın hepsi bizim gözümüzde aynı değerde olmalı, haksızlık yapmadan büyütmeliyiz Amma... ya sonrası " Kızı alır başkası, oğlan olur başkası" büyüdüklerinde onları tanıyamaz oluruz, küçükken elimizi bian bırakmayan, büyüyüp te kendini bir şeyler sandığında kim bilir ki kimlerin neresinden tutarda bitürlü ayrılmaz... (Kiminin yakasından, kiminin eteğinden, kimbilir kimininde ayağında bir pranga olur ayrılmaz ayırmaz kendinden...) ama büyüdükçe çoğu akıllanır ve gelir dizinizin dibine, belkide bazıları geç kalır akıllanmakta, anca jeton düşer siz mezara konunca...
YAKUT

8 Nisan 2010 Perşembe

Geçmiş Zaman


Saçların ak pak olmuş bilmem kaç yaşındasın... Ellerin buruşmuş kimlerin dilindesin... Sana bakmaya kıyamazdı gönüller, şimdilerde bir garip yerdesin... Solmasın yüzün, akmasın yaşın, dalma derinlere... Sevgisiz sanma yarınlar, bu dünyada senin gibi niceliri var. Garipsen eğer şu dünyada, binbir garibin de Bir ALLAH'ı var... (Yaşlıların kıymetini bilelim, unutmayalım ki gençken ölüm bir yana, yaşlılık herkezin vazgeçilmezidir...
YAKUT

7 Nisan 2010 Çarşamba

Şişgöbek ve Kılkurdu


Bu resmi sizinle paylaşmak istedim.

6 Nisan 2010 Salı

Fal mı Dedin Yoksa

İşte size bir fincan kahve, ister köpüklü, ister köpüksüz siz nasıl yapabiliyorsanız, zaten pekte önemli değil, için sonrada... sakın ha...!!! bir fal bakıyım diye fincanı çevirmeyin. Bir çoklarına göre çokta sıradan olan bu iş aslında şirk, yani Allah'a eş koşmak vesilesiyle dinden çıkmaktır. (Allah korusun) bir çoğunun önemsediği, bazılarınında önemsemeden yaptığı, ama sonuçta yapılan bu iş, gelecekten haber vermek, yani fal bakmak Kura'nı kerimde " İçki, kumar, fal okları şeytan işi pisliklerdir" denilerek ne kadar iğrenç olduğu vurgulanmış olan, bir yasaktır. Düşünüyorum da insanlar geleceği bukadar merak edip pasaklı cahillere para yedireceğine, iyi davranıp Allah katında değerlerini yükseltseler ve oralara harcadıkları paraları, bir zavallıyı sevindirmek için harcasalar, çok daha iyi olmaz mı.? Mantıken düşünün insanın bilinmeyen bir hayata doğru gidip süprizler yaşaması mı onu hayata daha çok bağlar, yoksa bilindik bir hayatı tembel tembel beklemesimi.? Yani eğer insanlara kaderlerini bilmenin bir faydası olsaydı, zaten Allah bildirmezmiydi.??? Rabbimiz bizim için herşeyin en iyisini düşünürken, bize düşen de ona güvenmek değilmidir. Fallarla kıçıkırık mallarla uğraşacağınıza hayatta bir şeyler yapmaya azmedin, merak ettiğiniz kader zaten size koşarak geliyor...Allah'a sevgi ve saygıyla bağlanmamız dileğiyle.
YAKUT

2 Nisan 2010 Cuma

SELAMLAR


İşte bir cumanın daha son vakitleri dua da bizleri de unutmayın...
YAKUT