Gül koklamak isteyen dikenine katlanır...! Ya da gül yerine papatya, hanımeli, leylak, nane veya tere koklar... Peki ama hiç düşündük mü neden güller bukadar dikenlidir? Belki de Yaradanın bize bir mesajı vardır. Yani en iyiye ulaşmak zordur diye... Düşünsenize Cennetin etrafı dikenlerle zorluklarla çevrili, Cehennemin ise güzellik rahatlık ve kolaylıklarla... Acaba neden şehitler kul hakkı hariç sorgusuz Cennete girer yada ölümün acısı onlara yok denecek kadar azdır... Veya "Kıyamette herkese yaptığının karşılığı var" denirken hiç düşündük mü o ibadetleri yapan kişiler, ac olup enfes bir sofra başına geçip karnını tıkabasa doyurmuş mu? Yada yorganı çekip, banane deyip bir güzel zıbarmış mı? Geniş manada düşünecek olursak gül ve diken aslında birbirinden ayrılmayan ve çok manalı bir ikilidir, gül varsa diken vardır, diken varsa acı vardır, acı çekmeyene ise, ne gül, ne de gülistan vardır... Uzun bir yola çıktığımızda ayağımıza batan taşlardan yakınacağımıza katettiğimiz yola baksak çok daha doğru olmaz mı...? Sevgi ve muhabbetle.
YAKUT
YAKUT