2 Nisan 2022 Cumartesi

 Hayırlı Ramazanlar


5 Şubat 2022 Cumartesi

21 Aralık 2021 Salı

2022 de geliyo Vallahi mi? Vallahi...

 Ve herkez erdi muradına,  gökten ne elma düştü, nede nar...! Dünya yine dar olana darr... Bol olana bol.  Kar düşer toprağa, yeni umutlar yeşerir... Yine bilinmez belki de bidahaki   bidahaki   bahara. Ne diyelim bize yine sabır düştü... Gerisine Allah kerim...


                   YAKUT


12 Ağustos 2021 Perşembe

onlarca onlar... bir Biz!

 Müminin hayatı ayağı toprağa bastığından beri hiç değişmedi ve de değişmeyecek, nasıl değişsin ki son hükümler verilmiş ve yazılan yazılmış, indirilen inmişken... bu yüzden bu yazıyla biraz uyandırmak istedim uyumaya çalışan bu ümmetin çoğunluğunu malesef sayımız azalıyor... şükür ki saflar ayrılıyor... 

      Onlar ve biz!  Bazen bakıyorum onlar çok çabuk artıyor kim mi onlar?... Bakalım kimmiş onlar. Bizler tek tabaktan sünnet üzere yeriz, onlar ayrı tabak ayrı dünya... Bizler yerde otururuz, onlar hep yukarlarda... Bizler anne babaya bir ömür boyu saygı ve ihtimam gösteririz, onlar bir günün bir saati kutlama yapar... bizler alaturka onlar alafranga helalarız... Bizler az yemek yapar yemeğin dibini sıyırırız, onlar en ala yemeğe bir çatal vurup gerisini, sanki onlar o fransız yemeklerini hasretle bekliyormuş gibi hayvanlara ikram eyler... bizler hayvanları kendi dünyalarında severiz, onlarsa hapsettikleri, kendi dünyalarında... bizler hastalığı da rahmet sayar sabretmeğe çalışırız onlarsa ellerine bir diken bile batırmamak için onca çabaya girer... işte bizim önemsiz saydığımız onca şey, aslında ne kadar önemli, ah birde düşünebileydik... Siz hiç yer sofrasında bir avrupalı  gördünüz mü ama ben masada yiyen çok müslüman gördüm bunlar ne kadar önemsiz görünse de aslında bizler, TEK millet oluşturulmaya çalışılıyoruz, oysaki Peygamberimin yaptığı ne güzel örnek ti saçını dahi onlar gibi taramıyordu...

          YAKUT

22 Nisan 2021 Perşembe

Misafir...!

 Mübarek Ramazana nelerle ev sahipliği yapacağız hiç düşündük mü?

O bize Rabbimizin onca Rahmetiyle onca hediyeler getiren kollarını sonuna kadar açmış ve bizi bütün Rahmetiyle kucaklayacak  bir misafir... Bizse belki de halen yerimizde sayan, günahlarımıza kılıf uydurduğumuz, bir yandan da sanki O Rahmet yumağı misafirimizi seviyormuş gibi, adını devamlı dillendirdiğimiz, manasını bilmeden, yada kayıtsız şartsız iman edemediğimiz, gönlümüze göre yaşayıp kendimize göre bir Ramazan, bir İlah ve havadan kazanacağımız bir Cennet bekleyişiyle karşıladığımız senede bir gelen, çok değerli bir misafir... alooo kiç bişe bedava değil

Okuyoruz ama neyiiii???

Kılıyoruz ama neyiiii??? 

Acaba bu tembel,cahil ve umursamaz müslümanlığımızla O rahmet kapılarını kendimize açtırabilecek miyiz yoksa yine bir hayal aleminde onca ibadetle cennet bekleyişindemi misafirimizi uğurlayacağız...

Unutmayalım nice okunan Kur'anlar vardır gırtlaktan aşağı geçmez, nice ibadetler vardır sadece Allahın azabını hak ettirir.

Bu yüzden KUR'AN ve SÜNNET i birlikte okuyarak ve kayıtsız şartsız iman ederek ibadetlerimizi bilinçli yapalım. İnşallah

Ve evet son söz. Hayırlı Ramazanlaaar...

                   YAKUT


13 Şubat 2021 Cumartesi

Kahyanın gülleri...

 Bir zamanlar pekte uzak değil yakın bi diyarda geniş bir arazi üzerine kurulmuş güzel mi güzel bakanların içini ferahlatan hoş bir çiftlik varmış 
      Etrafta birçok çiftlikler, araziler ve beyler yaşarmış, gün olur mutlu yaşanır, gün olur kavga gürültü olur günler geçiiip gidermiş, bizim arazinin sahibi alaveraya dalaveraya kapılmadan kendi işine bakar elinden gelen gayreti sarfeder ve çalışanlarınıda hoş ederek emeklerinin karşılığını verirmiş...İyi yürekli sahip calışanlarına güvenir onları severmiş, aslında o herkezi severmiş yeterki dürüst olsunlar yıllar yıllar geçmiş sahibin arazisi de malıda Allah vermiş artmış ha artmış.  Etraftan gıptayla izlenir olmuş birçok sahip onu kıskanır ve avuçlarını hırs ve öfkeden kavururcasına oğuşturur ama yinede bir şey yapamazmış... 
Sahip etrafın ne düşündüğünden habersiz işleriyle ilgilenirmiş.Sahibin yıllardır yetiştirdiği ve  bakmaya kıyamadığı üç tane gülü varmış bu güllerin ihtişamı onca güzellikleri olan araziyi bastıracak kadar güzelmiş aslında ne büyü ne keramet sadece gayretle Allah'ın verdiği o kocaman üç güzel gül...günler günleri aylar ayları kovalamış ve bu güllerin namı yayıldıkça etraftaki beyler sahipler onu iyice kıskanır olmuş, ona bir tuzak kurup o gülleri yoketmek istemişler ama çifliğin duvarları yüksek ve içeridede aslan gibi köpekler varmış... napalım ne edelim diye düşünürken akıllarına parlak bir fikir gelmiş kaleye dışardan giremiyorsan içerden feth edersin... ve hemen kahyayı bi yoklayalım demişler bir gece vakti gizlice arazinin yakınına kadar sokulmuşlar ve izlemeye başlamışlar birde ne görsünler gece olup el ayak çekildiğinde evin kahyası gizlice kapıları açıyor ve kayboluyor... meğer sahibin kahyasıda yıllardır beklermiş bi babayiğit gelsede şu sahibin işini bitirse...
Bunu gören diğer sahipler sabahı beklemiş ve planlarına kahyayıda katıp bir gece vakti gülleri kesip devirmişler... ve sabah olmuş sahip hiç olmadığı bir hal üzere uyanmış göğsünde sanki bir taş varmış hayır ola demiş bu ne olaki yatağından doğrulmuş ve sabahın ilk ışıklarıyla kendini bahçesine atmış, birde ne görsün güller kesilmiş iki tanesi ölmüş üçüncüsüde mahzun boynun bükmüş o kargaşada baya hırpalanmış...gürsesiyle hemen kahyayı çağırmış... kahya.... kahyaaa... kahya hemen koşmuş gelmiş sahip kahyayı bir süzmüş ve onun halinden olanları anlamış ama elden ne gelirmiş kahya ona bir emanetmiş yıllardır onun ahlakını düzeltmek için uğraşırmış belki dermiş bu güzellikler zenginlikler onun Allaha şükrünü arttırır ama kahya her zaman aynıymış hep gizli düşmanlık ve kötülük peşindeymiş...koca gönüllü sahip kesilen iki gülüne yanaraken geride kalan son güle şefkatle bakarak ellerini Rabbine açmış ve öyle içten bir yakarışla yakarmış mevlasına ki... onun yakarışı Rabbinden hemen cevap bulmuş... 
Bu hikayede burda bitmiş ama asıl mesele sizce sahip neye daha çok üzülmeli diğer sahiplerin düşmanlığınamı, gözünden bile sakındığı o nadide güllerin yok oluşunamı yoksa yıllardır bir ümit düzelir diye sabrettiği kahyasının ihanetine mi...!???
                     YAKUT