28 Mayıs 2010 Cuma

Hayırlı Cumalar...


Huzuru uzaklarda aramayın, eğer kanaatkâr olmayı biliyorsanız huzur sizin yanıbaşınızda... Bugün mübarek Cuma, haydi salevat zamanı Peygamberimiz bizi bekliyor...
YAKUT

16 Mayıs 2010 Pazar

Sabır İsteyen İşler

Bu resmi gördüğümde, aklıma yazının güzelliğinden öte, bu yazının nasıl bir sabırla yazıldığıdır. Kamış yazılarında mürekkebin bitmesiyle, hemen hemen her harfin yarısında, kamış mürekkebe batırılarak yazmaya devam edilir, bazen yazılan yazıların üzerinden gidip aynı kalınlığı ve aynı tonu tutturmak için defalarca gidilir, sonuçta çok güzel bir yazı meydana çıkar ama sizinde parmaklarınız koparcasına yorulur. İşte eski insanların hayat sabrı ve günümüz insanın sabırsızlıkları bir yazıda bu kadar ön plâna çıkıyorsa, diğer işlerdekileri varın siz düşünün... Al plot kalemi eline hışır hışır yaz ne biter ne tükenir ama buna rağmen yazmak yıldırır bir çoğunu da sevdiklerine bir iki satır yazı yazmaz ... Adam bir iki satır yazı yazamıyor kakıpta kitapmı yazacak işte günümüz tembelleri. Siz vaktinizi sanal ortamlarda kıtır kıtır yiyin bakalım elinizde kalan ne olacak... Sabrı bilmeyen, sabrın sonunu da bilemez... Kalemle yazı yazmayı unutanlara.
YAKUT


7 Mayıs 2010 Cuma

Her haftada bir cuma

İşte yine bir cuma daha sona erdi. Yazık ki bazılarımız bunun farkında bile değildi...Kimileri için normal bir gün, kimileri için tatilin başladığı bir gün , kimileri için önce bolca dedikodu yapılıp sonrasında bir yasinle işin toparlanıp eve huzurla dönüldüğü bir gün...!? Aslında cumanın üzerine yazılacak bir yazı olsa benim bilgilerime göre bir kaç sayfa tutar, yanlız şunları diyebilirim ki insanlara anlatılanlar ne kadar çok olursa olsun eğer insanlar anlatılanlardan bir şey almak için okumuyorsa sayfalarca yazsanızda bir şey değişmez. Bunun için sadece bir hatırlatmayla yetineceğim. Ne cumalar yapılan dedikodu sonrası toparlayıcı, ne de Ramazanlar sene boyunca hiç aldırış edilmeden yapılan günahların çamaşır suyu değildir... Önce cumanın mübarek bir gün oluşuna iman edin ve geldiğiniz sohbetlerde çekiştirmeyi bırakıp hocanızı sessizce dinleyin ve sevabını umarak gayet saygılı bir şekilde Allah'a samimi bir kalple yalvarın ve Rabbiniz sizi affetsin, sonrasında dininizi doğru olarak öğrenin, öğrenmek için çaba harcayın,doğru öğrendiğiniz dini yaşayın ve Ramazan ayından önce bir sene boyunca günah işlememeye çalışın ama ki insansınız farkında olmadan işlediklerinize yada istemeyerek yaptıklarınıza tevbe edip sonrasında af bekleyin. Yoksa şeytan sizi Rabbinizin merhametiyle aldatırda haberiniz olmaz. Şunu da hiç unutmayın Rabbimiz çoook Merhametlidir, aynı zamanda da Azabı çoook çetindir ve yine diyebiliriz ki kimsenin yarine bir garantisi yoktur... Düşünmemiz dileğiyle.
YAKUT