16 Haziran 2012 Cumartesi

Bir Arzuysa Eğer

Aman Allahım!... şu sıcak havalarda kendimi buz gibi sulara atmayı okadar isterdim ki!... diyen dinine düşkün Rabbini seven okadar, genç imanında samimi ve sabırlı insan tanıyorum ki onlar ne günahlarına kılıf arar, ne de nefsani arzularına yenik düşer ama onlar sadece ve sadece Rabbine boyun eğer ve ümid eder, Rablerinin onlar için hazırladığı genişliği gökler ve yer kadar uçsuz bucaksız ebedi hayatlarındaki günah tasası cehennem korkusu olmadan Rablerinin birer armağanı olan hayatlarını... Yazın sıcaklarıyla barışık olmanız dileğiyle.
               Yakut

13 Haziran 2012 Çarşamba

Sizce?

Yemeğinizi nasıl bir ortamda yemek isterdiniz?  Süslü hatta şatafatlı ve bembeyaz masa örtüleri, incik boncuklarla süslü, hem sağlıkla, hem zenginlikle, her şeyin tadını en alâ bir şekilde hissederek ve zevkten dörtköşe olarak  sonrasında da  manzaralı bir yerde sevdiğiniz yanı başınızda göz göze, mutlulukla hiçbir derdi tasası olmadan yudumlanan tavşan kanı çayla, yada  kırda bir ağaç dibinde, biraz otlu çöplü temiz havada evlatlarınızla eğlenceli bir piknikte, veya  yaşlı bir anne baba yanında  bembeyaz  sofra bezi kirlenmesin diye dökmemesi için dua ederek, biryandan da "aman yaşlı günaha girmeyelim" derken   acaba yine ağzını sofra bezine silecek mi diye düşünmeden edemediğiniz... yada kalabalık bir sofrada millete hizmet etmekten gözünüz kulağınıza karışmış olarak yarı aç yarı tok bulaşıktan başınızı kaldıramayıp açlığı da unuttuğunuz,   veya  hastalık yüzünden size verilen beğenmediğiniz yemekle karşılıklı bakışarak bitmesini ümit ettiğiniz bir rüya sandığınız ama asla gözünüzü açmayacağınız ve bir türlü uyanamadığınız o kabus misali ot parçalarıyla tuzdan eser görünmeyen yada şekerin, acının, baharatın zerresini bulamadığınız adı sağlık için mecburiyet olan bir sofrada mı... yoksa yıllardır fakirlikle yoksullukla geçen bir ömür sonrasında tamda biraz zenginleşmişken bu seferde dişleriniz olmadığından yemekleri bolca önünüze koyup sadece sularına banıp dişlerinizle çiğnediğinizi hayal ederek o canım etlere bakarak mı?  yada iş yerindeki öğlen molasında yorgunluktan ne bulursanız yiyeceğiniz aslında durup düşünseniz belki de hiç yemeyeceğiniz o teneke kaplardaki yiyecekleri adı arkadaş olan ama çoğu menfaatdaş olan insanlarla tıkındığınız... yada yada düşününce bir çok hayatlar için şükretmek bazıları içinde imrenmemek olmuyor bilmiyorum ama herhalde benim yemek sofram hem bedenimi hem ruhumu doyurmalı yani belki yemek için fazlaca vakit ayırmak bir yerleri süslemek yada olmadık müzik eşliğinde manzaralar aramak yada tabağında güller açması değil ama soframın beni  memnun etmesi... Evde pişen değerli bir yemek varsa onu yoksullarla yetimlerle paylaşabilmek sonrasında şükredebilmek yaşamak ve yaşatmak Rabbin rızasıyla bir Onun için, bir Ona  gönülden şükredebilmek...
                         YAKUT