6 Mart 2010 Cumartesi

Zulüm

Küçük kurbağa, küçük kurbağa, kuyruğun nerede... Kuyruğum yok, kuyruğum yok, yüzerim dere de... Diye devam eden ve hemen hemen herkezin bildiği bir tekerleme. Büyükler çocuklara hayvanları sevdirmek için neler neler yapıyor değilmi, ama yeri geldiğinde kendi çıkarları için hiç acımadan, gözünün yaşına bakmadan işini de bitiriyorlar. Geçmişte bir film seyretmiştim, film de kurbağa toplayıp, onları yabancılara satan. ama satmadan önce, onların canlı canlı ayaklarını ellerini kesip, sıcak suya atan o acımasız insanlar...! Yani düşünüyorum da canları isteyince şımartıp, canları isteyince canını okumak...! Ne de kötü bir şey... Hadi bir hayvanı zıkkımlanacaksın bari önce öldür canı çıksın sonra neresini keseceksen kes. Bilmiyorum bunlar hangi akla hizmet ediyor, bence çok büyük bir zulüm, zaten zulmün büyüğü, küçüğü, insana yapılanı, hayvana yapılanı veya bitkiye yapılanı olmaz zulum zulümdür ve yine söyleyen ne güzel söylemiş. ZULM İLE ABÂD OLANIN SONU BERBÂT OLUR...
YAKUT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder