
Yavaş yavaş yıkılan dünya... Peki ama acaba biz neresindeyiz , bizler de yıkıntılar arasında, toza toprağa bulanmışlar danmıyız? Yoksa, O korkunç sarsıntı anında, başka bir dünyada, başka bir alemdemiyiz...? İşte bu yüzden mümin olmak, yani iman etmek. İşte bu yüzden toplumdan sıyrılmak, belki dimdik ayakta kalmak, belki yapayalnız tek başına kalmak, ama şerefli ama ümitli ama bir O'na boyun eğip, başka her şeye baş kaldırarak... İşte bizim hayatımız. Ne uzun ne kısa, sadece yazıldığı kadar, ne tatlı ne acı sadece bir yudum su misali, can veren ama kandırmayan... Belki bu dünya bazılarına çook uzun gelebilir ama inanın hiçte uzun değil... Bir gününüzü bir yılınızı mahvetmeyin, gelin bu geceyi kutlamadan sarılın yorganınıza yatın aşşa, sonra da gece kalkıp Kuran okuyarak Namaz kılarak Allah'tan Rahmet, Mağfiret dileyin. Ey MUHAMMED ümmeti! Muharrem de aşureyi dağıtıp yılbaşında da şanpanyaları patlatmayın... YAKUT
Dediklerinize katılıyorum. Mümin hiçbir zaman kimliğini kaybetmeyen karakterli insandır.
YanıtlaSil