Özürlü SANATlar
Gelişen dünyada bir o kadar da gerileyen şey var ki. Aslında sanat olan ve yapması zor olan, görenlerin hayran olduğu nice sanatlar yok olurken, bakanların bir daha baktığı ama bir türlü söyleyemedikleri kral çıplak türünden, sanat adı altında saçma sapan nice şeyler... iyi de kral gerçekten çıplak... İşte bozulan dünya düzeninden bir kesit: "Adama parayı ver de sana istediğin rolü oynasın, adına da sanat desin, ne de olsa ekmek aslanın ağzında..." ( Tanrım! sen niye ekmekleri hep aslan ağzında yarattın biz almak için onca ahlaksızlığa katlanmak zorunda kalıyoruz yaptığımız en aşağılık rolleri bir tek o aslandan ekmeği almak için ve bir de vazgeçemediğimiz sanat için yapıyoruz.) Diye düşünüp sapıkca kendini kurtarmak isteyenleri gördükçe odadan fırlayıp o pislik dolu ekrana dalıp, oradakilerin kafalarını gözlerini yarmak istiyorum ve şöyle haykırmak istiyorum: "Ulan ahlaksızlar madem bu ekmek aslanın ağzında dolanıyor bunca namuslu insan nasıl o aslandan ekmeğini almışta yaşamış ve yaşıyor, utanmadan bir de Hz. Allah (c.c)'ya iftira atıyorsunuz, ahlâksız şeytanın köleleri..." Gerçek sanat ve sanaatkâr yaptıklarıyla insanlarda hayranlık uyandıracak değerli iş ve işcilikler ve ortaya çıkan nadide eserlerdir bunlar onca emeğe rağmen asla aslanın ağzına girmemiştir, sanaatkârlar her zaman sabırlı ve şükürlü insanlardır ve bu sayede onca zor işin üstesinden gelmişlerdir. Bilmeyenlere duyrulur. YAKUT
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder