15 Aralık 2009 Salı

Boş Kalan Salıncak


Yıllar önce küçük bir köyde yaşayan bir kızın hikayesi...
Henüz yedi yaşında olmasına rağmen çok akıllı ve cesur bir kızdı Selime, günler onun için mutluluk kaynağı, geceler ninesinden dinlediği masallarla iple çektiği vakitlerdi. Annesi ve babası olmamasına rağmen yinede mutluydu nineciğiyle, zaten onların kimseye ihtiyacı da yoktu, Allahtan gayrı. Günler geçip gidiyordu değirmende ki su misali.Selimenin en sevdiği oyun bir keresinde kasabaya gittiğinde gördüğü ve bi türlü binemediği salıncaktı, hep onun hayaliyle yaşıyordu, keşke onunda bir salıncağı olsa ve göklere kadar ulaşsa, belkide orada annesini , babasını yada başka kimbilir ki, kimleri görebilirdi hep bu hayallerle yaşıyordu Selime, ama yine de mutluydu, salıncağı olmasa da. Selime artık okula başlamıştı birinci sınıf onun için çok eğlenceli bir yerdi, bir sürü arkadaşı vardı. Selime ilk karnesini aldığında çok mutlu olmuştu ve heycanla koşarak eve nineciğine karnesini göstermek istiyordu. Yolda tanımadığı iki kişi görmüştü onların niyetlerinin ne olduğunu bilmeden karnesini onlarada göstermek istedi. Iki kişiden biri sanki çok merak etmiş gibi ilgi gösterdi Selimeye, Selime zaten insanları çok severdi. Konuşmaya başladılar adam Selime ye karnesinin çok güzel olduğunu söyledi ve ona bir hediye vermek istediğini söyledi Selime sevinçten ne diyeceğini bilemedi. ve Şey dedi. Ben kasabadaki salıncaklara hiç binemedim onun için bi salıncağım olsun isterdim.adam tamda istediğine ulaşmıştı, yanındaki arkadaşına bi göz işareti çaktı ve arkadaşı arabayı getirdi, Selimeyle iyice dostluk kuran adam ben seni istediğin salıncağa kavuşturacağım dedi çünki böyle güzel karne bunu hak eder. Selime çok sevindi hiç düşünmeden arabaya bindi, ve... Akşam olmasına rağmen selime gelmemişti, nineciği ağlayarak köylülerden yardım istemiş ve jandarma her yeri didik didik aramıştı ama Selime yoktu köyün etrafı ağaçlık olduğundan jandarma aramayı genişleterek ormana dağıldılar biryanda askerler, biryanda köylüler, herkes
Selimeyi arıyordu karanlık her yeri kaplamıştı, nineciği ise evde dua ediyordu. Aramalar sonucunda Selime ye ulaşılmıştı, ama selime çok kötü bir haldeydi kötü emellerine ulaşan caniler bir ağacın dibine cansız bedenini bırakmışlardı Selimenin... Ağlıyordu herkes ağlıyordu asker yürek dağlayan bu olaya,ninesinin karne hediyesi olarak hazırladığı salıncaksa, bomboştu artık...! Ama böylesine masum bir çocuğa Rabbi göklerde altından, kuş tüyünden bir salıncak hazırlamıştı hemde hiç bitmeyen bir mutlulukla...
YAKUT

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder